Öncelikle bu yazının oldukça kişisel bir 2023 özetinden başka hiçbir şey olmadığını belirtmek istiyorum. 2023 yılı acısıyla, tatlısıyla geride kaldı ve herkes gibi ben de geçen yılın muhakemesini yaparak girdim yeni yıla ve geriye dönüp düşündüğüm şeyleri olduğu gibi sizinle paylaşmak istiyorum. Geçen yıl Raienkien açısından sancılı ve zor bir yıldı. Ülkemizde yaşanan depremler, siyasi çalkantılar, ekonomik buhran, enflasyonla mücadele etmek zorunda olan üreticiler/tüketiciler, tüm bunların getirdiği psikolojik zorluklar ve uzun emekler verilmiş çıkmak zorunda olan bir koleksiyon.
Her ne kadar koleksiyonumuz yılın son çeyreğine yetişmiş olsa da hazırlıklar 2022 yılının sonunda başlamıştı. AI furyası henüz başlamamış, insanlar yapay zekayı yeni yeni tanıyorken, biz yapay zeka içeriğiyle üretilen ülkedeki ve hatta Avrupa'daki ilk koleksiyonu çıkarmaya hazırlanıyorduk. Bu hem bizim hem de sektör için büyük bir gelişmeydi. Sanatın ve sanatçının evrimine tanık oluyorduk ama tabii ki her şey istediğimiz gibi gitmedi.
Tasarım ve üretimi hem İstanbul'da hem de ailemin yaşadığı ve kendi şehrim olan Gaziantep'te sürdürüyorduk. Bir önceki koleksiyonumuz olan Anecdoche tamamen Gaziantep'te üretilmişti ve gerek kumaş gerekse baskı bakımından kalitesiyle, sıradan olmayan teması ve tasarımlarıyla kitlemizi bize bağlayan ve oldukça sevilen bir koleksiyon olmuştu.
Organik pamuğa kolay erişim, gelişmiş tekstil ağı ve tabii ki geçmiş bağlantılarımız kumaş ve baskı kalitemizi istediğimiz gibi ayarlamada bize sınırsız imkanlar tanıyordu. Yeni koleksiyonun tasarım süreci bitince yine Gaziantep'te üretilecekti ama maalesef Şubat başında talihsiz olaylar meydana geldi.
Böyle durumlarda aklınız sevdiklerinizde, tanıdığınız veya tanımadığınız o acıları yaşayan insanlarda oluyor. Dolayısıyla tasarımlara odaklanmayı bıraktım, zaten içimde ilham da yoktu ve böyle bir durumda ortaya tasarım çıkaramazdım. Huzursuz hissettiğim için işimden ayrıldım ve ardından hem psikolojik hem de maddi olarak durağan bir döneme girdim.
Bu süreçte neredeyse hiçbir şey yapamadım. Düşünmek için fazlaca vaktim vardı, tasarlamak, üretmek için fazlasıyla müsaittim ama bir türlü olmuyordu. Zaten tasarımlarım bitse bile üreticilerim, çalıştığım insanlar kim bilir ne haldeydi? Üretim yaptığımız atölyeler, orada çalışan insanlar ne haldeydi bilmiyordum.
Bir süre sonra İstanbul'dan ayrılıp, ailemin yanına döndüm. Seçim süreci başlamıştı. Sosyal medyada her gün saatlerce süren tartışmalar, halkta artan gerginlik, umutsuzluk ortamı, gelecek kaygısı ve tabii ki giderek çöken ekonomi. Bu süreçte yaptığım, yapmak istediğim şeyleri çok sorguladım. Tüm bu kısır dönem sadece depremden ve çevresel sebeplerden kaynaklanmıyordu, bunların arkasına sığınmak istemiyorum. İkilemler, gelecek kaygısı, umutsuzluk, potansiyelini hiç yaşayamamak korkusu. Bir yanda devam etmek zorunda hissettiğim yıllardır emek verdiğim kariyerim, bir yanda ise yaparken kendimi "kendim" gibi hissettiğim Raienkien'i içeren veya içermeyen tüm sanatsal aktivitelerim. Aranızda ne demek istediğimi çok iyi anlayanların olduğunu biliyorum. Çünkü bu ülke gençlerinin geçmişten bugüne kadar ortak bir sorunuydu ve muhtemelen olmaya da devam edecek. Birçoğumuz hala yaptığımız mesleği, okuduğumuz okulu ve hatta kurduğumuz hayalleri bile yapmak istediğimiz için değil de sırf toplumsal normlara uyum sağlamak ve hayatta kalmak için yapıyoruz. Çünkü bu coğrafyada hayat biraz böyledir.
Akademik olarak başarılı bir hayat geçirmiştim ve hali hazırda yapabileceğim farklı bir mesleğim vardı fakat Raienkien olmadan, aklımdakileri insanlarla paylaşmadan, üretmeden kendimi hep eksik hissediyordum. İnanın bana üretim maliyetleri, karlar-zararlar, üretim sürecinin uzun ve yorucu olması, bunca emeğe rağmen ülkede bu olaylar olurken yeterince satış yapamama ihtimali, bunların hepsini uzunca düşündüm gerçekten hiçbiri umrumda değildi. Tasarım yaptığım her an, anlatmak istediklerimi anlatabildiğimi hissettiğim her an daha fazla yaşadığımı hissediyordum ve sanırım önemli olan da bu. Raienkien benim için karşılıksız bir tutkuydu ve hala öyle. Başarıdan bağımsız, sadece yapmak istediğim için yaptığım, beni mutlu eden, yaşadığımı hissettiren ve her ne kadar hedeflerim ve hayallerim olsa da hiçbir karşılık beklemediğim bir iş. Böylece devam etmeye karar verdim.
Koleksiyonumuz hazır sayılırdı ve tam bu sırada Berkcan Güven ve Magnet Community'de birbirinden yetenekli onlarca insanla çalışma fırsatı doğdu. Bu fırsat hem markamın hem de kendimin gelişimi için önemli bir fırsattı. Bunca umutsuzluk ve kötü giden şeyden sonra yeteneklerimin alanında kendini kanıtlayan insanlar tarafından farkedilmesi ve saygı duyulması bana ilaç gibi gelmişti ve çalışmalarıma bir süre Magnet'te devam ettim. Berkcan Güven için diğer arkadaşlarla birlikte bir koleksiyon hazırladık ve ilerleyen günlerde tekrar bir araya gelip farklı projelerde yer almak da muhtemel.
Oradaki çalışmalarımın ardından, kendime bir çok şey katmış bir şekilde geri döndüm ve hızla Painkiller koleksiyonunun son aşamalarını tamamlamaya başladım. İnanılmaz inişli çıkışlı bir yılın ardından söz verdiğim gibi koleksiyonumu satışa sunabilmek benim için önemliydi. Şimdi ise sizlere bu yazıyı yazıyorum. Raienkien'den ve hayallerimden elimde olmayan nedenlerle bile olsa bir an olsun uzak kaldığım için kendimden özür dilerim. Bu marka 10 yıl içerisinde nerede olur bilmiyorum ama Raienkien'in çıkardığı her bir parça üzerine düşünülmüş, içinde bir anlam barındıran ve tutkuyla yapılmış değerli parçalar olacak. Yeni yılda da durmadan, bıkmadan sizlerle sanatımı paylaşmak, üretmek ve gelişmek dileğiyle. Mutlu yıllar!