Giydiğimiz kıyafetler tarih boyunca insanlığın kendini ifade etmesinin en önemli yollarından biri olmuştur. Giyim tarzımız, kim olduğumuzu, neye inandığımızı, nereden geldiğimizi ve nereye gittiğimizi anlatır. Giyim toplumsal normlara uymanın ve aynı zamanda baş kaldırmanın en şeffaf yoludur. Geleneksel veya devrimsel olabilir. Kurallara uyduğumuzu veya onlara karşı çıktığımızı ifade edebilir. Giyim tarzımız bizleri birilerinden ayırırken, diğerlerine yakınlaştırabilir ama tüm bunların yanında bizi özgün ve özel yapan unsurların başında gelir.
Ancak, günümüzde moda sektörü, tek tipleşmiş insanlar tarafından yönlendirilen ve kontrol edilen bir sektör haline gelmiştir. Tasarım, üretim, dağıtım ve pazarlama hep aynı tip insanlar tarafından domine edilmektedir. Maalesef bu standartlaşma, moda sektöründen yaratıcılığı alıp, onu kopya yöntemlerle kar elde etmeye ve verimlilik odaklı çalışmaya mecbur bırakmıştır.
Bu sistemle birlikte toplumların tercih ettiği kıyafetler yaratıcılıktan uzak, çeşitliliği ve özgürlüğü yok edilmiş kumaş parçalarına dönüşmüştür. Moda artık kendimizi ifade etmenin bir yolu olmaktan çıkıp, sisteme ayak uydurmaya, “siyah koyun” olmamaya çalıştığımız bu sistemin bize dayattığı bir araç haline gelmiştir. Moda artık bizi diğerlerinden farklı, özgün kılan bir unsur değil, bizi tek tipleştiren, sıradanlaştıran ve sistemi besleyen bir parça haline getirmiştir. Günümüzde insanlar (biraz da medyanın iteklemesiyle birlikte) AI'ın bizim için bir araç olduğunu unutup, bizi sıradanlığa sürüklemeye çalışan bir parazit olarak görmektedir. Tüm bu endişe verici gelişmeler olurken asıl sormamız gereken soru şudur: İnsanlığın savaş açtığı AI mı bizi daha sıradan kılar yoksa birbirinden esinlenen kopyaların, birbirine benzeyen ürünlerini tekrar, tekrar ve tekrar tüketmek mi?
Raienkien bu sisteme, “sahte düşman” olarak karşımıza çıkarılan araçları kullanarak tepki göstermeyi hedefler. Amacı, günümüz dünyasının problemlerini konu edindiği temalarla, giyim sektörünü tekrardan özgür kılmak, farklılaştırmaktır. Bilinenin aksine Raienkien tasarımları AI tarafından tasarlanmamaktadır. Raienkien, AI konseptini distopik Yeni Dünya’nın bir simgesi olarak görüp, buna rağmen AI’ın günümüz insanlarından daha özgür ve daha az “yapay” olduğunu vurgulamak amacıyla, bir araç olarak kullanmaktadır.
Ayrıca Painkiller koleksiyonunda, giderek kirlenen, plastikleşen ve sıradanlaşan bugünün dünyasına dikkat çekmek için bazı ürünlerde geri dönüştürülebilir fibriller kullanılmıştır. Özetle Raienkien gelmiş ve gelecek tüm koleksiyonlarında, fiziksel/dijital ürünlerinde ve yayınlarında yapay zeka, çevre kirliliği, siber suçlar, günümüz insanlarının sosyo-ekonomik ve psikolojik sorunları, gibi distopik unsurları, kendine has tarzıyla işlemeye ve eleştirmeye devam edecektir. Özgür ve farklı olmaktan korkmadığımız bir gelecekte görüşmek üzere.